Tahliye etmek için hâlâ zamanımız var.
- We still have time to evacuate.
Biz tahliye etmek zorundayız.
- We've got to evacuate.
Binayı boşaltmamız gerekiyor.
- We need to evacuate the building.
Stadyum boşaltılıyor.
- The stadium is being evacuated.
Boşaltmak zorundayız. Bir tornado geliyor.
- We have to evacuate. A tornado's coming.
Boşaltmak zorundayız. Bir kasırga geliyor.
- We have to evacuate. A tornado's coming.
Boşaltmak zorundayız. Bir hortum geliyor.
- We have to evacuate. A tornado's coming.
Şehri tahliye etmek için 24 saatimiz var.
- We have 24 hours to evacuate the city.
Onlar büyük elçilikten tüm gereksiz personeli tahliye etmeyi planlıyorlar.
- They plan to evacuate all nonessential personnel from the embassy.
Tetikte ol. Tahliye emri herhangi bir zamanda olabilir.
- Be on alert. The evacuation order may occur at any moment.
Tahliye kararları çıkarıldı.
- Evacuation orders have been issued.
The firefighters told everyone to evacuate the area as the flames approached.
The scientist evacuated the chamber before filling it with nitrogen.
... something, people were able to evacuate. ...
... Maybe in Japan, it's unlikely for us to evacuate at such an ...