Bir şey içmek istiyorum.
- Ich möchte etwas trinken.
Yiyecek bir şeye ihtiyacımız var.
- Wir brauchen etwas zu essen.
O hiçbir şeyi değiştirmeyecek.
- That won't change anything.
Dinledim fakat hiçbir şey duymadım.
- I listened, but I didn't hear anything.
O, onura her şeyden daha çok değer verir.
- He values honor above anything else.
Senin için her şeyi yapacağım.
- I will do anything for you.
Eğer bir şeye ihtiyacın olursa haberim olsun.
- Let me know if you are in need of anything.
Orada herhangi bir şey görebiliyor musun?
- Can you see anything at all there?
Senin için ne olsa yapmaya hazırım.
- I am quite willing to do anything for you.
Misako hakkında hiç bir şey duydun mu?
- Do you ever hear anything about Misako?
Bu şimdiye kadar gördüğüm hiç bir şeye benzemiyor.
- That doesn't look like anything I've ever seen.