Sıcaklık birkaç derece düştü.
- The temperature fell several degrees.
Onu yazmak birkaç saatimi aldı.
- It took me several hours to write it.
Kelimenin değişik anlamları vardır.
- The word has several meanings.
Tom farklı olasılıkları düşünüyor.
- Tom is considering several possibilities.
Şehir hayatının farklı avantajları var.
- There are several advantages to city life.
John sormadan birkaç adet pastayı kendisi aldı.
- John helped himself to several pieces of pie without asking.
Birçok genç mühendis istihdam edildi ve onlar kendilerini yeni bir bilgisayar geliştirmek için adadılar.
- Several young engineers were employed and were devoted to developing a new computer.
Çeşitli vesilelerle onunla karşılaştım.
- I've met him on several occasions.
Hastalık çeşitli şekillerde yayıldı.
- The disease spread in several ways.
I have met quite a few people in America.
Onlar bir hayli çok kitap satın aldılar.
- They bought quite a few books.
O, bu sabah bir hayli mektup aldı.
- He received quite a few letters this morning.
Birtakım Avrupa ülkelerinde geçerli para birimi avrodur. Simgesi € şeklindedir. Bir avro yaklaşık iki Türk lirası değerindedir.
- In several European countries, the current currency is the euro. Its symbol is €. One euro is worth about two Turkish lira.
Birçok Amerikalılar suşi severler.
- Quite a few Americans like sushi.
Birçok insanın iki arabası var.
- Quite a few people have two cars.
Hem Tom'un hem de Mary'nin epeyce arkadaşları var.
- Tom and Mary both have quite a few friends.
Partiye epeyce insan geldi.
- Quite a few people came to the party.
Son fırtınada bir takım evler hasar gördü.
- Several houses were damaged in the last storm.
Bir takım hataların birleşimi kazaya neden oldu.
- A combination of several mistakes led to the accident.
Kelimeyi onun için birkaç kez tekrar ettim.
- I repeated the word several times for her.
O, bu öğüdü toplantı boyunca birkaç defa daha tekrarladı.
- He reiterated this advice several more times during the meeting.