etliche

listen to the pronunciation of etliche
ألمانية - التركية
bazı, birkaç
{'etlihı} birkaç, bazı
'etlihı birkaç, bazı
الإنجليزية - التركية

تعريف etliche في الإنجليزية التركية القاموس.

several
(İnşaat) birkaç

Sıcaklık birkaç derece düştü. - The temperature fell several degrees.

Onu yazmak birkaç saatimi aldı. - It took me several hours to write it.

several
{s} değişik

Kelimenin değişik anlamları vardır. - The word has several meanings.

several
{s} farklı

Tom farklı olasılıkları düşünüyor. - Tom is considering several possibilities.

Firmamız farklı kültürel etkinlikleri destekler. - Our company supports several cultural events.

several
sürüsüne bereket
quite a few
bir çok
several
bazısı
several
ayrı ayrı
several
kendi

John sormadan birkaç adet pastayı kendisi aldı. - John helped himself to several pieces of pie without asking.

Birçok genç mühendis istihdam edildi ve onlar kendilerini yeni bir bilgisayar geliştirmek için adadılar. - Several young engineers were employed and were devoted to developing a new computer.

several
çeşitli

Çeşitli vesilelerle onunla karşılaştım. - I've met him on several occasions.

Hastalık çeşitli şekillerde yayıldı. - The disease spread in several ways.

several
bir kaçı
quite a few
Bir hayli

I have met quite a few people in America.

Bir hayli öğrenci bugün yok. - Quite a few students are absent today.

Onlar bir hayli çok kitap satın aldılar. - They bought quite a few books.

several
birtakım

Birtakım Avrupa ülkelerinde geçerli para birimi avrodur. Simgesi € şeklindedir. Bir avro yaklaşık iki Türk lirası değerindedir. - In several European countries, the current currency is the euro. Its symbol is €. One euro is worth about two Turkish lira.

quite a few
birçok

Fransızcayı iyi konuşan birçok arkadaşım var. - I have quite a few friends who speak French well.

Sepette birçok çürük elmalar vardı. - There were quite a few rotten apples in the basket.

quite a few
epeyce

Onun epeyce rekoru var. - He has quite a few records.

Hem Tom'un hem de Mary'nin epeyce arkadaşları var. - Tom and Mary both have quite a few friends.

several
severally birer birer
several
{s} bir takım

Son fırtınada bir takım evler hasar gördü. - Several houses were damaged in the last storm.

Bir takım hataların birleşimi kazaya neden oldu. - A combination of several mistakes led to the accident.

several
tek

Jim Anne'e birkaç kez çıkma teklif etti. - Jim has asked Anne out several times.

Kelimeyi onun için birkaç kez tekrar ettim. - I repeated the word several times for her.

ألمانية - الإنجليزية
(quite) a number of
quite a few
several
some
etliche Kilos zulegen
to pile on the pounds