I usually read labels carefully.
- Genellikle etiketleri dikkatli okurum.
Paste these labels on the jars.
- Bu etiketleri kavanozlara yapıştır.
Can you please help me put price tags on everything?
- Lütfen her şeyin üzerine fiyat etiketlerini koymama yardım eder misin?
I will remove the labels tagging the above sentences.
- Yukarıdaki cümleleri etiketleyen etiketleri kaldıracağım.
Labelling speech as hate speech is a way to limit free speech by means of social pressure.
- Nefret söylemi olarak etiketleme konuşma sosyal baskı vasıtasıyla ifade özgürlüğünü sınırlamak için bir yoldur.
In order to avoid confusion, the bottom is labelled too.
- Karışıklığı önlemek için taban da etiketlendi.