I told Tom to label all the boxes.
- Tom'a tüm kutuları etiketlemesini söyledim.
Paste these labels on the jars.
- Bu etiketleri kavanozlara yapıştır.
We have explained that HTML is, as a basic rule, elements marked up with open and close tags.
- Biz HTML'nin, temel bir kural olarak, açık ve kapalı etiketlerle işaretlenmiş elementler olduğunu açıkladık.
Can you please help me put price tags on everything?
- Lütfen her şeyin üzerine fiyat etiketlerini koymama yardım eder misin?
Labelling speech as hate speech is a way to limit free speech by means of social pressure.
- Nefret söylemi olarak etiketleme konuşma sosyal baskı vasıtasıyla ifade özgürlüğünü sınırlamak için bir yoldur.
In order to avoid confusion, the bottom is labelled too.
- Karışıklığı önlemek için taban da etiketlendi.