Ben bir sonsuzluk için beklemeye konmuştum.
- I was kept waiting for an eternity.
Tecrübe ve öğrenme için sonsuzluk yeterli değildir.
- For experience and learning, eternity is not enough.
Şimdiye kadar ebediyetin ne için var olduğunu bilmezdim. Aramızdan bazılarının Almanca öğrenmesine bir şans vermek içinmiş.
- Never knew before what eternity was made for. It is to give some of us a chance to learn German.
Ebedilik gerçekten çok uzun bir zaman.
- Eternity is a really long time.
Biz ahiret için çalışırız, şu an için değil.
- We work for eternity, not for the moment.
Şimdiye kadar ebediyetin ne için var olduğunu bilmezdim. Aramızdan bazılarının Almanca öğrenmesine bir şans vermek içinmiş.
- Never knew before what eternity was made for. It is to give some of us a chance to learn German.
Ebedilik gerçekten çok uzun bir zaman.
- Eternity is a really long time.
It's been an eternity since we last saw each other.
... especially near the end.” So, we’re not going to talk about eternity. We are ...
... Woody Allen said, “Eternity is very long, ...