etekli

listen to the pronunciation of etekli
التركية - الإنجليزية
wearing a skirt
1.skirted
skirted
etek
skirt

Short skirts have already gone out of fashion. - Kısa eteklerin modası şimdiden bitti.

Those shoes go well with this white skirt. - Bu ayakkabılar, bu beyaz etekle iyi gider.

etek
lap
etek
private parts, genital area
etek
skirt; bottom; (dağ) foot
etek
flashing (on roofs)
etek
skirt, overhanging part (of a bedspread or tablecloth)
etek
foot (of a mountain)
etek
(dağ) foot
etek
foot (hill)
etek
bottom
etek
flashing
etek
(İnşaat) plinth
etek
hem
etek
(Tekstil) hemline
etek
(İnşaat) skirting
etek
(Coğrafya) boom
etek
foot

The church is at the foot of the hill. - Kilise, tepenin eteklerinde.

The soldiers got to the foot of the hill before dawn. - Askerler şafaktan önce tepenin eteklerine geldi.

etek
(ısk.) filibeg
etek
shirttail; coattail
kısa etekli dansçı
(ıngiliz pandomini) columbine
ıskoç etekli
kilted
التركية - التركية

تعريف etekli في التركية التركية القاموس.

Etek
eteklik
Etek
damen
Etek
yekte
Etek
pürümbek
Etek
döş
etek
çadır, kanepe örtüsü gibi kumaştan şeylerin yere sarkan kısmı
etek
Dağ ya da tepenin alt bölümü
etek
Vücudun belden aşağısına giyilen, değişik biçimlerde, genellikle kadın giysisi, eteklik
etek
Dağın alt bölümü
etek
Bir dağ ya da tepenin alt bölümü
etek
Çadır, kanepe örtüsü gibi kumaştan olan şeylerin yere sarkan bölümü
etek
Giysinin belden aşağıda kalan bölümü
etek
Giysinin alt kenarı
etek
Dağ, tepe, yığın gibi yamaçlı şeylerin alt bölümü: "Dağın eteklerine küme küme serpilen kerpiç evleri gördü."- H. Z. Uşaklıgil
etek
Yağmur sularının, çatının bazı yerlerinden içeri sızmasını önlemek için yapılan saç örtü
etek
Vücudun belden aşağısına giyilen, değişik biçimlerde, genellikle kadın giysisi, eteklik: "Sevim'in eteği bir dikene takılıp yırtılmış, beyaz potinleri çamura batmıştı."- R. N. Güntekin
etek
Giysinin alt kenarı: "Vedia'nın eteklerinden gözlerini ayırmayarak onu takip ediyordu."- P. Safa. Çadır, kanepe örtüsü gibi kumaştan olan şeylerin yere sarkan bölümü
etek
Dağ, tepe, yığın gibi yamaçlı şeylerin alt bölümü
etek
Edep yeri
etek
(Osmanlı Dönemi) dâmen
etekli
المفضلات