تعريف established في الإنجليزية التركية القاموس.
- {s} resmileşmiş
- (Bilgisayar) bağlantı kuruldu
- takarrür etmek
- oturmuş
- yerleşmiş
- varolan
- {f} kur
Kasaba 18. yüzyılda kurulmuştur.
- The town was established in the 18th century.
Okul, 1650'de kuruldu.
- The school was established in 1650.
- {s} belirlenmiş
- {s} kurulmuş
Bu üniversite 1910 yılında kurulmuştur.
- This college was established in 1910.
Bu şirket 1910 yılında kurulmuştur.
- This company was established in 1930.
- {s} sabit
- (Havacılık) oturmak
- kurulmak
- müesses
- kurmuş
- establish
- kurmak
Dünya barışını kurmak için elimizden geleni yapmalıyız.
- We should do our utmost to establish world peace.
Onlar başka bir fabrika kurmak için yeterli sermayeye sahip.
- They have enough capital to establish another factory.
- established church
- resmen tanınmış olan kilise
- established market
- yerleşik piyasa
- established a relationship
- ilişki kurdu
- established authority
- Kuruluş yetki
- established brand
- Tanınmış marka
- established economy
- kurulmuş ekonomi
- established practice
- Teamül
- established track
- (Askeri) tespit edilen iz
- establish
- kanıtlamak
- establish
- kur
Kubilay Han Yuan Hanedanı'nı 1271 yılında kurmuştur.
- Kublai Khan established the Yuan Dynasty in 1271.
Araştırma enstitüsü, 1960'ların sonlarında kurulmuştur.
- The research institute was established in the late 1960s.
- establish
- tespit etmek
- establish
- yerleşik kılmak
- establish
- saplamak
- establish
- {f} yapmak
Bu keşif araştırma yapmak için bent kapaklarını açtı ve soruşturmanın meşru alanı olarak disiplin kurulmasına neden oldu.
- This discovery opened up the floodgates to research and led to the establishment of the discipline as a legitimate field of inquiry.
Başarılı olmak için iyi bir plan yapmak zorundasın.
- To be successful, you have to establish a good plan.
- establish
- {f} saptamak
- establish
- established church hükümet tarafımdan resmen tanınmış ol
- establish
- belirlemek
Sinir hücresinin sinir dokusu için temel birim olduğunu belirlemek neden bu kadar zor?
- Why is it so difficult to establish that the nervous cell is the basic unit for the nervous tissue?
- be established
- kurulmak
- establish
- koymak
- establish
- adamak
- establish
- (yasa) çıkarmak
- establish
- tesis etmek
Bush yeryüzünde adaleti tesis etmek Allah tarafından gönderildiğini düşünüyor.
- Bush thinks that he has been sent by God to establish justice on Earth.
- establish
- yerleştirmek
- establish
- tanıtmak
- establish
- kabul ettirmek
- establish
- doğruluğunu ortaya koymak
- establish
- pekiştirmek
- establish
- He has established himself in business Ticaret hayatına atıldı
- establish
- (kilise) resmileştirmek
- be established
- kurulacak
- establish
- resmileştirmek
- firmly established
- sıkıca kuruldu
- not authenticated, not established as genuine
- Orijinal olarak kurulmadı doğrulanmış değil
- pre established
- önceden kurulmuş
- pre-established
- Önceden belirlenmiş
- to be established
- kurulacak
- well established
- iyi kurulmuş
- well-established
- İyi kurulmuş, iyi yapılanmış
- well-established
- köklü
- be established on base
- temel üzerine kurulmak
- establish
- tayin etmek
- firmly established
- iyice yerleşmiş