Tom makalesini tekrar yazmak zorundaydı.
- Tom had to rewrite his essay.
Bu benim kendi makalem.
- This essay is my own.
Öğretmen Tom'a denemesinin iyi yazıldığını söyledi.
- The teacher told Tom his essay was well written.
Yazıyı bitirmek 2 saatimi aldı.
- It took me 2 hours to finish the essay.
Benim yarına kadar yazacak birkaç denemem var.
- I have a few essays to write by tomorrow.
Esperanto: Avrupa veya Asya dili denemesinde Claude Piron, Esperanto ve Çince arasındaki benzerliği gösterdi ve Esperanto'nun yalnızca Avrupa merkezli olduğunu ortaya koydu.
- In his essay Esperanto: European or Asiatic language Claude Piron has shown the similarities between Esperanto and Chinese, thereby putting to rest the notion that Esperanto is purely eurocentric.
Bir kompozisyon yazabilir misin?.
O bize tatil sırasında yazmamız için bir kompozisyon verdi.
- He gave us an essay to write during the vacation.
Kompozisyon yarışması için giriş şartları çok sıkıdır.
- The entry requirements for the essay competition are very strict.
Seninki hariç tüm denemeler iyiydi.
- All the essays, other than yours, were good.
Denemelerden bazıları çok ilginç.
- Some of the essays are very interesting.
This was Lee's first essay in the kind of offensive-defensive strategy that was to become his hallmark.
... People elaborate on their first draft of an essay that ...