esrarengiz

listen to the pronunciation of esrarengiz
التركية - الإنجليزية
mysterious
uncanny

The resemblance between these two men is uncanny. - Bu iki erkek arasındaki benzerlik esrarengiz.

This incident is quite uncanny. - Bu olay oldukça esrarengiz.

mysterious, inscrutable esrarlı
eerie
enigmatical
weird
bottomless
eery
enigmatic

The Mona Lisa has an enigmatic smile. - Mona Lisa'nın esrarengiz bir gülümsemesi var.

veiled in secrecy
mystic
unearthly
magical
occult
inscrutable
esrarengiz biçimde
darkly
esrarengiz kimse
sphinx
التركية - التركية
(Osmanlı Dönemi) sırlarla dolu; sırlı olan
Gizlerle, sırlarla örtülü, esrarlı: "Evime kaçmaklığım lazım gelirken, Zekeriya sofrasının esrarengizliğini öğrenmek cazibesine kapıldım."- A. Gündüz
Gizlerle, sırlarla örtülü, esrarlı
esrarengiz
المفضلات