الإنجليزية - التركية
تعريف especially, a private in military service, as distinguished from an officer في الإنجليزية التركية القاموس.
- soldier
- {i} asker
Savaş askerleri cepheye gitmeye zorladı.
-War compelled soldiers to go to the front.
Bütün askerler cesurdu.
-All the soldiers were gallant.
- soldier
- çeri
- soldier
- er
- soldier
- {i} beyaz karınca
- soldier
- {f} askerlik yapmak
- soldier
- çalışır görünmek
- soldier
- (fiil) askerlik yapmak
- soldier
- {i} işçi
- soldier
- soldier of fortune bir çıkar veya macera için askerlik yapan kimse
- soldier
- tecrü
- soldier
- karınca yuvasının bekçiliğini yapan iri karınca
- soldier
- {i} nefer
- soldier
- {f} on metanetle devam etmek
- soldier
- (Askeri) ASKER, ER: Orduya mensup herhangi bir kimse. SOLDIER'S AND SAILOR'S CIVIL RELIEF ACT: SİVİL MÜKELLEFİYETLERDEN MUAFİYET KANUNU: Bazı sivil mükellefiyetlerin tatbikatını ertelemek suretiyle Silahlı Kuvvetler mensuplarına adli ve hukuki himaye sağlayan federal kanun. Buna, yalnız (Civil Relief Act) da denir
المصطلحات ذات الصلة
الإنجليزية - الإنجليزية
تعريف especially, a private in military service, as distinguished from an officer في الإنجليزية الإنجليزية القاموس.
- soldier
especially, a private in military service, as distinguished from an officer
الواصلة
especially, a pri·vate in mi·li·ta·ry service, as dis·tin·guished from an of·fic·erالنطق
Resimler
المفضلات