I have enjoyed seeing you and talking about old times.
- Seni görmekten ve eski zamanlardan bahsetmekten zevk aldım.
Tom and Mary wanted to talk about old times.
- Tom ve Mary eski zamanlar hakkında konuşmak istediler.
Petroleum has been important since ancient times.
- Petrol eski zamanlardan beri önemli olmuştur.
In ancient times people believed that the earth was flat.
- Eski zamanlarda insanlar dünyanın düz olduğuna inanıyordu.