esinti

listen to the pronunciation of esinti
التركية - الإنجليزية
breeze

This breeze comes from the sea. - Bu esinti denizden geliyor.

The breeze kissed her face. - Esinti onun yüzünü öptü.

blow
whiff
waft
breath
blast
puff

A puff of wind came and blew Curdken's hat far away. - Bir rüzgar esintisi geldi ve Curdken'in şapkasını uçurdu.

zephyr
wind

A gust of wind blew Curdken's hat away, and he had to chase it over hill and dale. - Bir rüzgar esintisi Curdken'in şapkasını uçurdu, ve o onu tepe ve vadinin üzerinde kovalamak zorunda kaldı.

A puff of wind came and blew Curdken's hat far away. - Bir rüzgar esintisi geldi ve Curdken'in şapkasını uçurdu.

air
breeze; light wind
breeze nefha
hafif esinti
breeze
التركية - التركية
Belli belirsiz hissedilen hafif yel
Hafif yel
Belli belirsiz hissedilen hafif yel, nefha: "Güneş gene alevlendi, kavak yapraklarına türkü söyleten serin esinti dindi."- T. Buğra
hava
nefha
esinti
المفضلات