eruption, explosion (usually of an unpleasant thing)

listen to the pronunciation of eruption, explosion (usually of an unpleasant thing)
الإنجليزية - التركية

تعريف eruption, explosion (usually of an unpleasant thing) في الإنجليزية التركية القاموس.

outbreak
{i} salgın

Önümüzdeki 4 ila 6 hafta, büyük Ebola salgınını kontrol etmekte çok önemlidir. - The next four to six weeks are crucial in controlling the massive Ebola outbreak.

Salgın konusunda gereksiz yere endişeli olmak için hiçbir sebep yoktur. - There is no reason to be unnecessarily worried about the outbreak.

outbreak
{i} (istenmeyen bir olay) (birdenbire) ortaya çıkma, patlak verme
outbreak
{i} başlama

Bir dizi olay savaşın başlamasına yol açtı. - A chain of events led to the outbreak of the war.

outbreak
patlak verme
outbreak
çıkma
outbreak
patlama
outbreak
{i} isyan
outbreak
isyan/salgın
outbreak
{i} yeryüzüne çıkmış kaya katmanı
الإنجليزية - الإنجليزية
{i} outbreak
eruption, explosion (usually of an unpleasant thing)
المفضلات