Onun yetersiz kazançlarıyla yaşamak zordu.
- It was difficult to live on his meager earnings.
O kazançlarla ilgili vergi talep etti.
- He called for a tax on earnings.
Bu fabrikada üretim %20 oranında arttı.
- The output at this factory has increased by 20%.
Çelik sıkıntısına rağmen, sanayi üretimi yüzde beş arttı.
- Despite a shortage of steel, industrial output has increased by five percent.
Daha yüksek asgari ücret, kazançları yükseltip yoksulluğu azaltabilir.
- A higher minimum wage can raise earnings and reduce poverty.