Lütfen sınıfta koşmayın.
- Please don't run in the classroom.
Bu sınıfta kırk öğrenci var.
- There are 40 pupils in this class.
Ders esnasında Japonca konuşmamalısınız.
- You must not speak Japanese during the class.
Matematik dersi iyidir.
- The mathematics class is good.
Postanede, posta gideceği yere göre sınıflandırılır.
- In the post office, mail is classified according to the place where it is to go.
Ceza hukuku, ceza yasası olarak da bilinen, bir suç olarak sınıflandırılmış olan bir hareket için takibat gerektirir.
- Criminal law, also known as penal law, involves prosecution for an act that has been classified as a crime.
Sami derslikten çıktı.
- Sami came out of the classroom.
The services at the hotel are first-rate.
- Die Leistungen im Hotel sind erstklassig.