Tom patronu için önemli bir belgeyi çevirirken, bazı hatalar yaptığının farkında değildi.
- Tom was unaware of some errors he had made when translating an important document for his boss.
Mary'ye kompozisyonumdaki hataları düzelttirdim.
- I got Mary to correct the errors in my composition.
Bu telefon faturasında yanlışlıklar var.
- There are errors in this phone bill.
Yeni bir çalışma 65'ten daha büyük hastaların hastane kayıtlarının çoğunlukla yanlış olduğunu ortaya atmaktadır, bu durum ciddi tedavi hatalarına yol açabilir.
- A new study suggests that hospital records for patients older than 65 are often incorrect, which may lead to serious treatment errors.
Bu bir yanlış değildir.
- This is not an error.
Hata ne zaman meydana geldi?
- When did the error occur?
Hata düzenli olarak mı yoksa ara sıra mı meydana geliyor? Hata yeniden üretilebilir mi?
- Does the error occur regularly or sporadically? Is the error reproducible?
Hatasız kul olmaz. hataların için başka birini suçlamak daha insanidir.
- To err is human. To blame somebody else for your errors is even more human.
Hata için onu suçlamayın.
- Don't blame him for the error.
Deneme yanılma, ilerleme adına çok ehemmiyetlidir.
- Trial and error is essential to progress.
Biz deneme ve yanılma ile öğreniriz.
- We learn by trial and error.
The block transmission errored near the start and could not be received.
This directory errors with a Permission denied message.
Without music, life would be a mistake.
- Without music, life would be an error.
... and some believe that those contributed to the tragic errors of America’s entry into ...
... some fraction succeed without using Creative Commons, but they're rounding errors against ...