Teresa hatalarına pişman oldu.
- Teresa regretted her errors.
Tom patronu için önemli bir belgeyi çevirirken, bazı hatalar yaptığının farkında değildi.
- Tom was unaware of some errors he had made when translating an important document for his boss.
Bu telefon faturasında yanlışlıklar var.
- There are errors in this phone bill.
Dün oturum açmaya çalıştığımda bir hata mesajı aldım: Yanlış Şifre.
- When I tried to log in yesterday, I got the error message: Incorrect password.
Bu bir yanlış değildir.
- This is not an error.
Hata ne zaman meydana geldi?
- When did the error occur?
Hata baştan sağda mı yoksa sonradan mı meydana geldi? - Ne zaman?
- Did the error occur right from the start or later on? - When?
Hatasız kul olmaz. hataların için başka birini suçlamak daha insanidir.
- To err is human. To blame somebody else for your errors is even more human.
Hata için onu suçlamayın.
- Don't blame him for the error.
Deneme yanılma, ilerleme adına çok ehemmiyetlidir.
- Trial and error is essential to progress.
Deneme yanılma yoluyla doğru cevabı buldu.
- Through trial and error, he found the right answer by chance.
The block transmission errored near the start and could not be received.
This directory errors with a Permission denied message.
Without music, life would be a mistake.
- Without music, life would be an error.
... errors of appeasing Hitler at Munich. That set of ideas shaped U.S. foreign policy ...
... some fraction succeed without using Creative Commons, but they're rounding errors against ...