erk

listen to the pronunciation of erk
الإنجليزية - التركية
(isim) hoşlanmayan kimse
{i} hoşlanmayan kimse
التركية - التركية
(Osmanlı Dönemi) Tıb: Uykusuzluk hastalığı
(Hukuk) İktidar, güç
Uykusuzluk hastalığı
Bir işi yapabilme gücü
Bir bireyin, bir toplumun, başka birey, küme veya toplumları egemenliği, baskısı ve denetimi altına alma, hürriyetlerine karışma ve onları belli biçimlerde davranmaya zorlama yetkisi veya yeteneği, iktidar
Sözü geçerlik, istediğini yaptırabilme gücü, nüfuz
Bir işi yaptırabilme gücü
Bir bireyin, bir toplumsal kümenin, bir toplumun, başka birey, küme veya toplumları egemenliği, baskısı ve denetimi altına alma, hürriyetlerine karışma ve onları belli biçimlerde davranmaya zorlama yetkisi veya yeteneği, iktidar
Bir işi yapabilme gücü, kudret, iktidar
kondisyon
الإنجليزية - الإنجليزية
a member of the groundcrew in the RAF
{i} (British slang) sailor of low rank; seaman; stupid person
التركية - الإنجليزية
power
influence, power, weight
strength; ability; capability
power, strength, capacity, capability
power, might, strength
rule, government, -cracy, -ocracy, -acy, -cy, -archy
(Biyokimya) force
(İnşaat) energy
arm

My brother fell out of a tree and broke his arm. - Erkek kardeşim bir ağaçtan düştü ve kolunu kırdı.

His arm brushed against mine. - O erkeğin kolu benimkine hafifçe çarptı.

erk
المفضلات