Zengin bir tarihsel mirasımız var.
- We have a rich historical heritage.
Bana her zaman mirasımla gurur duymam gerektiğini söylüyorsun.
- You always tell me I should be proud of my heritage.
Tom annesinin ölümünden sonra, ona kalacak mirası annesinin kumarda yiyip bitirdiğini öğrendi.
- Tom only found out after his mother's death that she had gambled away his inheritance.
Büyük oğlu mirasını ikiye katlamayı başardı
- The oldest son succeeded in doubling his inheritance.
Gerçekten veraset vergisinin ne kadar tutacağını merak ediyorum.
- I really wonder how much the inheritance tax will amount to.