I know quite a few people who don't eat meat.
- Ben et yemeyen epeyce insan tanıyorum.
Tom and Mary both have quite a few friends.
- Hem Tom'un hem de Mary'nin epeyce arkadaşları var.
I bet Dave paid a pretty penny for his new car.
- Dave'in yeni arabası için epeyce para ödediğine bahse girerim.
I'm pretty sure Tom doesn't believe us.
- Tom'un bize inanmadığından epeyce eminim.
Tom is quite a bit younger than Mary.
- Tom Mary'den epeyce daha genç.
Tom is quite a bit taller than Mary.
- Tom Mary'den epeyce daha uzun.
We visited quite a few places.
- Epeyce yer ziyaret ettik.
Tom and Mary both have quite a few friends.
- Hem Tom'un hem de Mary'nin epeyce arkadaşları var.
Tom is fairly old, isn't he?
- Tom epeyce yaşlı, değil mi?