Polis kazadan bizi haberdar etti.
- The police informed us of the accident.
Neden haberdar değildim?
- Why was I not informed?
Bu program sizin bilgili kalmanızı sağlar.
- This programme allows you to stay informed.
O, bilgili bir insandır.
- He is a well informed person.
Kendimi bilgilendirmek için gazete okurum.
- I read the newspaper to keep myself informed.
Mektup onun ölümüyle ilgili onu bilgilendirdi.
- The letter informed her of his death.
after Nilus invndation, / Infinite shapes of creatures men do fynd, / Informed in the mud, on which the Sunne hath shynd.