Bu TV programı çok eğlenceli görünüyor.
- This TV program seems to be very entertaining.
Bu çok eğlenceli bir hikâye.
- This is a very entertaining story.
Bu oyun çok eğlenceli.
- This game is very entertaining.
Bu TV programı çok eğlenceli görünüyor.
- This TV program seems to be very entertaining.
O, yabancı misafirleri eğlendirmekten sorumludur.
- He is in charge of entertaining the foreign guests.
O kendini eğlendiriyor.
- She's entertaining herself.
O, yabancı misafirleri eğlendirmekten sorumludur.
- He is in charge of entertaining the foreign guests.
İşi insanları eğlendirmek olan ve şovlara katılan kişi bir eğlendiren kimsedir.
- The man whose work it is to amuse people who attend a show is an entertainer.
O, yabancı misafirleri eğlendirmekten sorumludur.
- He is in charge of entertaining the foreign guests.
Tom kesinlikle insanları nasıl eğlendireceğini biliyor.
- Tom certainly knows how to entertain people.
Çocuklar için tasarlanmış kitap yetişkinleri eğlendiriyor.
- Intended for children, the book entertains grown-ups.
The committee would like to entertain the idea of reducing the budget figures.
The motivational speaker not only instructed but also entertained the audience.
They enjoy entertaining a lot.
... and so many more. The world's most engaging, useful, and entertaining mobile applications ...
... And just make it entertaining. ...