الإنجليزية - التركية
تعريف entering as, or forming, an ingredient or component part في الإنجليزية التركية القاموس.
- ingredient
- (Tıp) Bir karışımı veya bileşiği oluşturan maddelerden her biri
- ingredient
- {i} içerik
- ingredient
- {i} (karışımdaki) madde, malzeme: What are the ingredients in this cake? Bu kekin malzemesi ne?
- ingredient
- içindeki
- ingredient
- katkı maddesi
- ingredient
- muhteva
- ingredient
- bileşenler
Bütün bileşenler tazedir.
-All the ingredients are fresh.
- ingredient
- {i} bileşen
Bütün bileşenler tazedir.
-All the ingredients are fresh.
- ingredient
- {i} bileşim maddesi
- ingredient
- karışımı oluşturan madde
- ingredient
- bir karışımdaki maddelerden her biri
- ingredient
- {i} malzeme
Sadece en iyi malzemeleri kullanmak için büyük özen gösterilmiştir.
-Great care has been taken to use only the finest ingredients.
Tuz, pişirme için zaruri bir malzemedir.
-Salt is an indispensable ingredient for cooking.
- ingredient
- {i} unsur
- ingredient
- {i} etken
Tylenol'da etken madde nedir?
-What is the active ingredient in Tylenol?
Aspirindeki etken madde nedir?
-What is the active ingredient in aspirin?
المصطلحات ذات الصلة
الإنجليزية - الإنجليزية
تعريف entering as, or forming, an ingredient or component part في الإنجليزية الإنجليزية القاموس.
- ingredient
entering as, or forming, an ingredient or component part
الواصلة
entering as, or forming, an in·gre·di·ent or com·po·nent partالنطق
Resimler
المفضلات