Eve girmeden önce ayakkabılarınızı çıkarmanız gerekir.
- You must remove your shoes before entering a house.
Odaya girmeden önce kapıyı tıklat.
- Knock on the door before entering the room.
Buraya girişiniz yasaklandı.
- You are banned from entering this place.
İçeriye giren bayan ve köpeği kapıda görevli tarafından durduruldu.
- The lady and her dog that were entering at the gate were stopped by the gatekeeper.
Yabancı bir ülkeye girmek için bir pasaporta ihtiyacın var.
- You need a passport to enter a foreign country.
Tam odaya girmek üzereydik.
- We were just about to enter the room.
Ev numaranı, mahalleni, posta kodunu ve sokağını ayrı ayrı yazmak zorundasın.
- You have to enter your house number, suburb, post code and street seperately.
Tom girişimci genç bir adam.
- Tom is an enterprising young man.
Tom bizim girişimizi duymuş olmalı.
- Tom must've heard us enter.
Yüz elli kişi maraton yarışına girdi.
- One hundred and fifty people entered the marathon race.
Çocuklarımızın güvenliği için, lütfen yetişkin sitelerine girmeyin.
- For our children to be safe, please do not enter adult sites.
his breaking-and-entering conviction.
... of course entering the realm of science fiction, but at least we now have equations. The ...
... entering once the first decision the first impression or prejudice ...