ensesinden

listen to the pronunciation of ensesinden
التركية - الإنجليزية
by the scruff of the neck
ense
nape

She touched me lightly on the nape of the neck with the tips of her fingers and it made me shudder. - O bana parmak uçları ile ensemin üzerine hafifçe dokundu ve bu beni ürpertti.

ense
back of the neck
ense
nucha
ense
slang buttocks, fanny, ass
ense
back of the head

Sami went and shot Layla again in the back of the head. - Sami gidip Leyla'yı ensesinden tekrar vurdu.

Sami was shot six times in the back of the head. - Sami ensesinden altı kez vuruldu.

ense
the nape of the neck

She touched me lightly on the nape of the neck with the tips of her fingers and it made me shudder. - O bana parmak uçları ile ensemin üzerine hafifçe dokundu ve bu beni ürpertti.

ense
nape, nape of the neck; buttocks, arse
ense
scruff of the neck
ense
nape of the neck

She touched me lightly on the nape of the neck with the tips of her fingers and it made me shudder. - O bana parmak uçları ile ensemin üzerine hafifçe dokundu ve bu beni ürpertti.

ense
scruff

Mary grabbed Tom by the scruff of his neck. - Mary Tom'u ensesinden tuttu.

Tom grabbed his son by the scruff of his neck. - Tom oğlunu ensesinden tuttu.

ense
the scruff of the neck
التركية - التركية

تعريف ensesinden في التركية التركية القاموس.

ense
Yüzünü, gözünü, ensesini, boynunu sildi."- S. F. Abasıyanık
ense
Boynun arkası: "Cebinden küçücük siyah bir mendil çıkardı
ense
Boynun arkası
ensesinden
المفضلات