Tom, okuldan sonra matematik zenginleştirme derslerine katılır.
- Tom attends maths enrichment classes after school.
Biz insanların hayatlarını zenginleştirmek istiyoruz.
- We want to enrich people's lives.
Herkes ne pahasına olursa olsun kendilerini zenginleştirmek istiyor, ne pahasına olursa olsun.
- Everyone wants to enrich themselves, at any cost, no matter what the cost.
İlerleme için yer var.
- There's room for improvement.
O, teniste büyük bir ilerleme kaydetti.
- He has made a big improvement in tennis.
Gelişim önerileri hoş karşılanır.
- Suggestions for improvements are welcomed.
Solucan gübresi sürekli olarak toprağı zenginleştirir.
- Worm castings continually enrich the soil.
Karşılıklı farklılıklarımızla kendimizi zenginleştirelim.
- Let us enrich ourselves with our mutual differences.
Çin halkının yaşamı şimdi gittikçe iyileşmesine rağmen, gelişme için hâlâ bir neden vardır.
- Although the life of Chinese people is getting better and better now, there is still room for improvement.
Teknolojideki gelişmeler onların başarmasına yardım etti.
- Improvements in technology helped them succeed.
Aldığımızdan beri evde birçok iyileştirmeler yaptık.
- We have made numerous improvements to our house since we bought it.
İyileştirmeler olacak.
- There will be improvements.
Hobbies enrich lives.