Fırtına bütün o gece şiddetle esmişti.
- The storm raged fiercely all that night.
Yangın şiddetlendi ve bütün köyü yaktı.
- The fire raged and consumed the whole village.
Kasırga hiddetlenmeye devam etti.
- The hurricane continued to rage.
Tom hiddetle üzerime sıçradı.
- Tom sprang at me in a rage.
Remember not to enter the monastery; those monks can be real moutons enragés.