She was kept under with morphine injections.
- O, morfin enjeksiyonları ile kontrol altında tutuldu.
Mary receives Botox injections every 3 months.
- Mary her 3 ayda bir Botox enjeksiyonları alır.
An example of genetic modification is the injection of fish genes into strawberries and tomatoes, a process which prevents these fruits from freezing.
- Genetik modifikasyonun bir örneği balık genlerinin çilek ve domatese enjeksiyonudur, bu meyvelerin donmasını engelleyen bir süreç.
I'm going to give you an injection of an analgesic.
- Sana ağrı kesici bir enjeksiyon yapacağım.