Tom'un bir önceki sözleşmesi vardı.
- Tom had a previous engagement.
Bir önceki sözleşmem var.
- I have a previous engagement.
Mary Tom'a nişanını duyurdu.
- Mary announced her engagement to Tom.
Nişan törenini iptal ettim.
- I broke off the engagement.
Seninle gidemem. Bir randevum var.
- I can't go with you. I have an engagement.
Yarın herhangi bir randevun var mı?
- Do you have any engagement tomorrow?
Daha önceki angajmanlarından dolayı o olaya katılamadı.
- Because of his previous engagements, he was unable to attend the event.
Üzgünüm, fakat önceden verilmiş sözüm var.
- I'm sorry, but I have a prior engagement.
Tom'un bir önceki sözleşmesi vardı.
- Tom had a previous engagement.
The lecturer has three speaking engagements this week.
fencing the point at which the fencers are close enough to join blades, or to make an effective attack during an encounter.