engaged, affected, troubled

listen to the pronunciation of engaged, affected, troubled
الإنجليزية - التركية

تعريف engaged, affected, troubled في الإنجليزية التركية القاموس.

concerned
endişeli

Tom Mary'nin güvenliği hakkında endişeli. - Tom is concerned about Mary's safety.

Tom hakkında endişeliyim. - I'm concerned about Tom.

concerned
{s} ilgili

Ben onunla ilgili değilim. - I'm not concerned with that.

Tom'la ilgili endişeliyim. - I've been concerned about Tom.

concerned
{s} ilgilenen
concerned
alâkalı
concerned
ilişki
concerned
merak etmek
concerned
ilgili/kaygılı
concerned
ilişkili
concerned
be concerned for veya about endişe duymak
concerned
{f} ilgilen

Onlar da proje ile ilgileniyorlar. - They are concerned with the project also.

Zaman geçerken, insanlar konuyla gittikçe daha az ilgilendiler. - As time went on, people grew less and less concerned about the matter.

concerned
x kaygılandır/ilgilendir
concerned
kaygılı

Onlar gerçekten kaygılıydılar. - They were really concerned.

Ekim ayında çok kaygılıydım. - I was very concerned in October.

concerned
{s} endişeli, düşünceli
concerned
{s} meşgul
concerned
{s} ilgili, alakalı
الإنجليزية - الإنجليزية
{a} concerned
engaged, affected, troubled
المفضلات