endişe verici

listen to the pronunciation of endişe verici
التركية - الإنجليزية
fraught
uneasy

There was an uneasy silence. - Endişe verici bir sessizlik vardı.

threatening
worrisome

This is especially worrisome. - Bu özellikle endişe vericidir.

disquieting

This is deeply disquieting. - Bu çok endişe verici.

worrying

It's a worrying matter. - Bu endişe verici bir problem.

This is extremely worrying. - Bu son derece endişe verici.

frowning
endişe verici
المفضلات