التركية - الإنجليزية
تعريف enayi في التركية الإنجليزية القاموس.
- sucker
There's a sucker born every minute.
-Dünya enayi ile dolu.
You take me for a sucker, don't you?
-Beni enayi sanıyorsun, değil mi?
- chump
Sympathy is for chumps.
-Sempati enayiler içindir.
- goat
- fall guy
- mug
- foolish
- muggins
- fool, booby, sucker, dupe, chump, mug, patsy, gull; gullible, credulous
- pigeon
- schlemihl
- gull
I'm not a gullible person.
-Ben enayi bir insan değilim.
- gudgeon
- set up
- schlepper
- dupe
Man, you're a fucking dupe.
-Adam, sen kahrolası bir enayisin.
- schlemiel
- fool
Tom certainly fooled us all.
-Tom kesinlikle hepimizi enayi yerine koydu.
Tom really fooled us.
-Tom gerçekten bizi enayi yerine koydu.
- stupid
- credulous
- (Konuşma Dili) born yesterday
- dummy
- gullible
I'm not a gullible person.
-Ben enayi bir insan değilim.
- boob
- booby
- patsy
- setup
- enayi dümbeleği
- idiot
- enayi dümbeleği
- slang a prize idiot, a complete oaf, a real dolt
- enayi pilakisi
- slang idiot, fool, stupid oaf
- enayi yerine koymak
- fool
- eski enayi biçimi
- slang outdated clothes; out of fashion
المصطلحات ذات الصلة
التركية - التركية
تعريف enayi في التركية التركية القاموس.
- Fazla bön, avanak, et kafalı, budala: "İyice buldum kafayı, sen daha bulmadıysan enayisin."- A. İlhan
- Fazla bön, avanak, et kafalı, budala
- Nazım Hikmet'in bir oyunu
- Budala, ahmak, saf
- enayi dümbeleği
- Çok enayi
المصطلحات ذات الصلة
enayi
الواصلة
e·na·yiالنطق
Resimler
السابق
المفضلات