I found his latest novel interesting.
- Onun en son romanını ilginç buldum.
She is singing the latest popular songs.
- En son popüler şarkıları seslendiriyor.
The last time I went to China, I visited Shanghai.
- Çin'e gittiğim en son zaman, Şangay'ı ziyaret ettim.
At last, he realized his error.
- En sonunda hatasını anladı.
This is the most recent picture of Tom I could find.
- Bu, Tom'un bulabildiğim en son resmi.
This dictionary isn't the most recent version.
- Bu sözlük en son sürüm değil.
She knows a lot about the latest fashions.
- O, en son modalar hakkında çok şey biliyor.
I just bought the latest version of this MP3 player.
- Ben az önce bu MP3 çaların en son sürümünü satın aldım.
This is the very last thing I can do for you.
- Bu senin için yapabileceğim en son şeydir.
Tom finally talked Mary into buying a new computer.
- Tom en sonunda Mary'yi yeni bir bilgisayar alması için ikna etti.
Tom and Mary were finally alone.
- Tom ve Mary en sonunda yalnız kalmışlardı.
... Charlie Munger Warren Buffett's bridge in business partner makes this point ...
... They're an important Google partner and I think compete ...