Lobster tomalley can be toxic and it's best not to eat it.
- İstakoz ciğeri toksik olabilir, onu yememek en iyisidir.
I'll do my best on the test.
- Sınavda elimden gelenin en iyisini yapacağım.
I wish them the very best.
- Onlara en iyisini diliyorum.
I wish her the very best in her future endeavors.
- Gelecekteki çalışmalarında ona en iyisini diliyorum.
Your composition is the best yet.
- Kompozisyonun yine de en iyisi.
He is the best for this project.
- O, bu proje için en iyisidir.
I will take this tie, as it seems to be the best.
- En iyisi olarak görünen bu kravatı alacağım.
The motto of Twitter is The best way to discover what's new in your world.
- Twitter'ın sloganı Dünyanızda nelerin yeni olduğunu keşfetmenin en iyi yolu.'dur.
Administrator and moderators are working for the best language tool, Tatoeba Project.
- Yönetici ve moderatörler en iyi dil aracı Tatoeba Project için çalışıyorlar.
Let's wish Tom all the best.
- Tom'a en iyi dileklerimizi dileyelim.
We wish them all the best.
- Onlara en iyisini diliyoruz.
It looks like it will start pouring any second now. Better take an umbrella.
- Her an yağmaya başlayacak gibi. En iyisi şemsiye almak.
Starbucks is the best place to buy coffee.
- Starbucks kahve satın almak için en iyi yerdir.
This site is in a toplist. If you found it interesting, please click!
- Bu site en iyiler listesinde. Eğer onu ilginç bulursan, lütfen tıkla!
Tom goes to a top private school.
- Tom en iyi bir özel okula gidiyor.