The river is widest at this point.
- Nehir bu noktada en geniştir.
This river is the widest in Europe.
- Bu nehir Avrupa'daki en geniş nehir.
The president of the largest country in the world doesn't understand English.
- Dünyanın en geniş ülkesinin devlet başkanı İngilizceyi anlamıyor
Asia is the largest and most populated of the world's continents.
- Asya, dünya kıtalarının en geniş ve en kalabalığıdır.