She is singing the latest popular songs.
- En son popüler şarkıları seslendiriyor.
I just bought the latest version of this MP3 player.
- Ben az önce bu MP3 çaların en son sürümünü satın aldım.
When did you last see Tom?
- Tom'u en son ne zaman gördün?
The activists were last seen in a remote, forested corner of Brazil.
- Eylemciler en son Brezilya'nın uzak, ormanlık bir köşesinde görüldüler.
When was your most recent dental appointment?
- En son diş randevun ne zamandı?
This dictionary isn't the most recent version.
- Bu sözlük en son sürüm değil.
She follows all the latest trends in fashion.
- O modadaki bütün en son trendleri izler.
I just bought the latest version of this MP3 player.
- Ben az önce bu MP3 çaların en son sürümünü satın aldım.
This is the very last thing I can do for you.
- Bu senin için yapabileceğim en son şeydir.
I finally found my way out of the confusing maze.
- En sonunda kafa karıştıran labirentten dışarı çıkabildim.
Tom finally talked Mary into buying a new computer.
- Tom en sonunda Mary'yi yeni bir bilgisayar alması için ikna etti.