en az

listen to the pronunciation of en az
التركية - الإنجليزية
at least

We must sleep at least seven hours a day. - Günde en az yedi saat uyumak zorundayız.

It will take her at least two years to be qualified for that post. - Onun bu görev için nitelikli olması en az iki yılını alacak.

least

Lawyers and auto mechanics are the people I trust the least. - Avukatlar ve oto tamircileri en az güvendiğim insanlardır.

Brush your teeth twice a day at least. - Dişlerini günde en az iki kez fırçala.

at the least
min

I don't know when the meeting started, but it started at least thirty minutes ago. - Toplantının ne zaman başladığını bilmiyorum ama en az otuz dakika önce başladı.

Tom always makes a point of arriving at least five minutes ahead of time. - Tom her zaman en az beş dakika önce varmayı kendine vazife edinir.

(Bilgisayar) more than
fewest
(Bilgisayar) min length
merest
(deyim) rock bottom
a good

The post office is a good five kilometers away from here. - Postane buradan en az beş kilometre uzakta.

At least somebody is having a good time. - En azından biri iyi vakit geçiriyor.

leastways
minimal
fully
at a mere
at least to
for at least
minimum

Tom only does the bare minimum. - Tom sadece en azını yapar.

The job will take a minimum of ten days. - İş en az on gün alır.

a) minimal, least b) at least, fully
enaz
marginal
enaz
infimum
التركية - التركية
edna
ekal
(Hukuk) LAAKAL