Make sure you turn everything off before you leave.
- Yola çıkmadan önce her şeyi kapattığınızdan emin olun.
One day your life will flash before your eyes. Make sure it's worth watching.
- Bir gün hayatın gözlerinin önünde hızla akıp gidecektir. Emin ol, izlemeye değer.
You should make sure of the fact without hesitation.
- Tereddüt etmeden gerçekten emin olmalısın.
I'd like to make sure of the time.
- Ben zamandan emin olmak istiyorum.
Please be sure to sign and seal the form.
- Formu imzaladığınızdan ve mühürlediğinizden emin olun.
Be sure to turn off the gas before you go out.
- Dışarı çıkmadan önce gazın kapalı olduğundan emin olun.