I must make sure whether he is at home or not.
- Onun evde olup olmadığından emin olmalıyım.
Make sure you turn everything off before you leave.
- Yola çıkmadan önce her şeyi kapattığınızdan emin olun.
I'd like to make sure of the time.
- Ben zamandan emin olmak istiyorum.
Before that, we had better make sure of the fact.
- Ondan önce, gerçekten emin olsak iyi olur.
How can you be sure your girlfriend isn't faking her orgasms?
- Kız arkadaşının orgazm takliti yapmadığından nasıl emin olabilirsin?
Be sure to turn off the gas before you go out.
- Dışarı çıkmadan önce gazın kapalı olduğundan emin olun.