emin değilim

listen to the pronunciation of emin değilim
التركية - الإنجليزية
I'm not sure

After the hatchet job my boss did on my proposal, I'm not sure how long I want to keep on working here. - Teklifimle ilgili patronumun yaptığı ağır eleştiriden sonra, burada çalışmayı ne kadar süre sürdürmek istediğimden emin değilim.

Tom might have visited Mary in Boston last week. I'm not sure. - Tom geçen hafta Boston'da Mary'yi ziyaret etmiş olabilir. Emin değilim.

emin değil
unsure

Tom was unsure what Mary would be like and he wondered whether she would get along with his friends. - Tom Mary'nin nasıl biri olacağından emin değildi ve onun arkadaşlarıyla geçinip geçinmeyeceğini merak etti.

We were unsure what kind of person Tom would be and whether he would like living in the same house as us. - Tom'un ne tür bir insan olacağından ve bizim gibi aynı evde oturmayı isteyip istemeyeceğinden emin değildik.

emin değilim
المفضلات