Tom worked as a laborer.
- Tom bir emekçi olarak çalıştı.
Learning without thought is labor lost.
- Düşünce olmadan öğrenme emek kaybıdır.
No gains without pains.
- Emeksiz kazanç olmaz.
Tom told everybody at work that he was going to retire.
- Tom iş yerindeki herkese emekli olacağını söyledi.
He had gone there to help garbage workers strike peacefully for better pay and working conditions.
- Daha iyi maaş ve daha iyi çalışma koşulları için temizlik emekçileri grevine barış içinde yardım etmek için oraya gitmişti.
No gains without pains.
- Emeksiz kazanç olmaz.
I've put a lot of effort into this.
- Bu işe büyük emek sarf ettim.
Why do these elderly politicians spend so much time and effort trying to get reelected? Their lives are not likely to last much longer.
- Bu yaşlı politikacılar neden yeniden seçilmeye çalışmak için bu kadar çok zaman ve emek harcıyorlar? Hayatlarının çok daha uzun sürmesi muhtemel değildir.
It's a very demanding profession.
- Bu çok emek isteyen bir meslek.