Bu başarı, devrimin en simgesel kilometre taşlarından biri oldu.
- This deed became one of the most emblematic milestones of the Revolution.
Ağaçların büyük bir sembolik korusu olabilir mi?
- Might it happen to be a large symbolic grove of trees?
Katolik kilisesine inanmayan insanlar bile Papa'ya sembolik bir lider olarak saygı duyuyorlar.
- Even people who don't believe in the Catholic church venerate the Pope as a symbolic leader.
Bu abartmasız ve mecazi olarak harikulade.
- This is literally and figuratively out of this world.
Berbat safra kesesi ameliyatından sonra, hasta hem mecazi olarak hem de kelimenin tam anlamıyla, safra ile doluydu.
- After the botched gallbladder surgery, the patient was filled with bile, both figuratively and literally.
Hangisini tercih edersiniz, soyut mu yoksa figüratif resim mi?
- What do you prefer, abstract or figurative painting?
... emblematic a flood the world cup spirit it's you know ...