الإنجليزية - التركية
تعريف embarrass; bewilder; mix up في الإنجليزية التركية القاموس.
- confuse
- {f} kafasını karıştırmak
- confuse
- (Havacılık) aklını karıştırmak
- confuse
- telaşlandırmak
- confuse
- kafası karışmak
Kafası karışmak kolaydır.
-It's easy to get confused.
- confuse
- karıştırmak
İnsanların kafalarını karıştırmak istemedim.
-I didn't want to confuse people.
- confuse
- birbirine karıştırmak
- confuse
- şaşırt
Onu şaşırtmak istemedim.
-I didn't mean to confuse him.
Onun sözleri beni şaşırttı.
-His words confused me.
- confuse
- confusion şaşkınlık
- confuse
- {f} serseme çevirmek
- confuse
- karmakarışık etmek ayırt edememek
- confuse
- mahcupetmek
- confuse
- düzensizlik
- confuse
- karışıklık
- confuse
- {f} bozmak
- confuse
- {f} kafasını karıştırmak, şaşırtmak
- confuse
- {f} kafa karıştırmak
- confuse
- {f} karman çorman etmek
- confuse
- mahcubiyet
المصطلحات ذات الصلة
الإنجليزية - الإنجليزية
تعريف embarrass; bewilder; mix up في الإنجليزية الإنجليزية القاموس.
- {f} confuse
embarrass; bewilder; mix up
النطق
Resimler
المفضلات