الإنجليزية - التركية
تعريف elma' في الإنجليزية التركية القاموس.
- elma şarabı
- apple wine
المصطلحات ذات الصلة
التركية - التركية
تعريف elma' في التركية التركية القاموس.
- (Osmanlı Dönemi) (Elmaî) Çok zeki, zekâveti kuvvetli, idrak derecesi üstün olan kimse
- ELMA
- (Osmanlı Dönemi) Çok koyu gölge
- elma
- Bu ağacın kabuğu parlak, sert, kırmızı, sarı ve yeşil renkte, kokusu hoş, tadı ekşi veya tatlı, dokusu gevrek, ufak çekirdekli meyvesi
- elma
- Gülgillerden, çiçekleri pembe veya beyaz bir ağaç (Pirus malus)
- elma
- Bu ağacın kabuğu parlak, sert, kırmızıdan yeşile kadar türlü renkte, kokusu hoş, tadı ekşi veya tatlı, dokusu gevrek, ufak çekirdekli meyvesi
- ELMA
- (Osmanlı Dönemi) Karamtıl dudaklı
- elma
- Enis BATUR'un bir romanı
- elma sirkesi
- Elma suyundan elde edilen sirke
- elma suyu
- Elmadan çıkarılan meyve suyu
- elma çayı
- Elmalı çay
- elma şarabı
- Elma şırasının mayalanmasıyla elde edilen şarap
- elma şekeri
- Boya katılmış şeker pekmezine batırılarak şekerlenen ve çubuğa takılarak satılan elma
- elma şurubu
- Elmanın şekerle kaynatılmasından elde edilen bir tür içecek
- acı elma
- bakınız: ebucehil karpuzu
- ekşi elma
- Sert, sulu ve şeker oranı düşük bir tür elma
- kızıl elma
- Osmanlı ordularını uzak cephe savaşlarına özendirmede gösterilen simgesel hedef
المصطلحات ذات الصلة
الإنجليزية - الإنجليزية
تعريف elma' في الإنجليزية الإنجليزية القاموس.
- Elma
- A female given name
المصطلحات ذات الصلة
التركية - الإنجليزية
تعريف elma' في التركية الإنجليزية القاموس.
- elma
- apple
There is one apple on the desk.
-Sıranın üzerinde bir elma var.
Apples are red or green.
-Elmalar kırmızı veya yeşildir.
- elma
- (Tabiat Doğa) (bitki, Fam: gülgiller,verdiye) apple
- elma dilimi
- Apple sliced
- elma suyu
- cider
Would you like some cider?
-Biraz elma suyu ister misiniz?
- elma kompostosu
- (Gıda) apple
- elma
- malic
- elma
- pome
- elma ağacı
- (Botanik, Bitkibilim) malus pumila
- elma gibi
- ruddy
- elma gibi
- rosy
- elma içkurdu
- (Hayvan Bilim, Zooloji) codling moth
- elma kurdu
- apple maggot
- elma kurdu
- apple worm
- elma kurusu
- (Gıda) dried apple
- elma marmeladı
- (Gıda) apple marmelade
- elma oyacağı
- (Gıda) apple corer
- elma püresi
- (Gıda) apple puree
- elma sirkesi
- (Gıda) cider vinegar
- elma çayı
- (Gıda) apple tea
- elma şekeri
- toffee-apple
- elma şırası
- (Gıda) apple cider
- elma
- (Botanik, Bitkibilim) malus
- elma
- waldorf salad
- elma bahçesi
- apple orchard
- elma asidi
- malic acid
- elma ağacı
- apple tree
- elma dilimli patates
- scalloped potatoes
- elma gibi
- rosy, ruddy
- elma gibi red
- (cheek)
- elma jölesi
- (Gıda) apple jelly
- elma kanyağı
- apple brandy
- elma kompostosu
- stewed apples
- elma kurdu çeşidi
- codling moth
- elma küfü
- apple blight
- elma marmelatı
- apple butter
- elma menüsü
- (Bilgisayar) apple menu
- elma menüsü öğeleri
- (Bilgisayar) apple menu items
- elma pastası
- pandowdy
- elma pudingi
- apple charlotte
- elma püresi
- apple sauce
- elma püresi
- applesauce
- elma rakısı
- applejack
- elma soslu kek
- (Gıda) applesauce cake
- elma sosu
- (Gıda) apple sauce
- elma sosu
- (Gıda) applesauce
How much applesauce did Tom eat?
-Tom ne kadar elma sosu yedi?
How much applesauce should I buy?
-Ne kadar elma sosu almalıyım?
- elma suyu
- apple juice
- elma suyu
- hard cyder
- elma suyu
- cyder
- elma suyu
- hard cider
- elma suyu konsantresi
- (Gıda) concentrated apple juice
- elma tuşu
- (Bilgisayar) apple key
- elma yemek
- eat an apple
- elma yetiştiricileri
- apple growers
- elma çalmak
- scrump
- elma çalmak
- scrumping
- elma şarabı
- hard cider
- elma şarabı
- cyder
- elma şarabı
- hard cyder
- elma şarabı
- hard cider, applejack
- elma şekeri
- sugar-coated apple
- elma şekeri
- candied apple
- elma şırası
- scrumpy
- elma şırası
- cider
Working men drank hard apple cider.
-Çalışan erkekler sert elma şırası içtiler.
- elma şırası
- cyder
- elma şırası
- sweet cyder
- elma şırası
- sweet cider
- bir tür elma
- russet
- yasak elma
- forbidden apple
- ekşi elma
- sour apple
- iri ve çok mayhoş bir elma cinsi
- A large and very tart apple genus
- kızıl elma
- red apple
- bir elma türü
- blenheim orange
- bir elma türü
- codling
- bir tür elma
- juneating
- bir tür elma
- jenneting
- dayanıklı bir tür elma
- rennet
- dayanıklı elma
- keeping apples
- ekşi elma
- (Tabiat Doğa) (bitki, Fam: gülgiller,verdiye) [syn.: ekşi elma, yabani elma] crabapple
- ham elma
- codling
- pişirilebilen bir elma
- biffin
- pişirilmiş elma
- baked apple
- pişirmelik elma
- cooking apple
- tatlı elma
- sweeting
- tohumdan yetiştirilen elma
- pippin
- yarım elma, gönül/hatır alma
- (Atasözü) A very small kindness can be enough to win someone's favor or affection
- yarım kilo elma rica ediyorum
- I'd like a pound of apples