Onların kazanmasını istiyordum.
- Quería que ellos ganaran.
Yirmi kişiyi partime davet ettim fakat onların hepsi gelmedi.
- Invité a veinte personas a mi fiesta pero ninguno de ellos vino.
O onlarla konuşmak için durdu.
- Él se paró a hablar con ellos.
Onlarla birlikte oraya gitmemelisin.
- No deberías ir allí con ellos.
Onlara güvenmek zorundayız.
- Tenemos que confiar en ellos.
Gerçekten onlara güvenmiyorum.
- Realmente no confío en ellos.
Onlardan biri bir casus.
- Uno de ellos es un espía.
Onlardan bazıları öğretmendir.
- Algunos de ellos son profesores.