elenme

listen to the pronunciation of elenme
التركية - الإنجليزية
being eliminated, weeded out, or screened out
being sieved, sifted, or screened
elenmek
eliminate
elenmek
be sifted
elenmek
be eliminated
elenmek
be selected
elenmek
eliminated
elenmek
to be eliminated
elenmek
selected
elenmek
sifted
ele
{f} sifting
ele
{f} sieving
ele
{f} sieve

She gave the boy a sieve in which to carry water from the well. - Oğlana kuyudan su taşımak için bir elek verdi.

ele
eliminate

Tom was sad when his country's team was eliminated from the tournament. - Tom ülkesinin takımı turnuvadan elendiği zaman üzgündü.

Tom was eliminated in the second round of the contest. - Tom yarışmanın ikinci turunda elendi.

ele
tackled

Tom tackled the problem right away. - Tom derhal sorunu ele aldı.

elenmek
elimine etme
elenmek
to be sifted; to be eliminated
elenmek
to be sieved, sifted, or screened
elenmek
(for yarn) to be skeined
elenmek
to be eliminated, be weeded out
الإنجليزية - الإنجليزية

تعريف elenme في الإنجليزية الإنجليزية القاموس.

ELE
extinction event (from extinction-level event)
التركية - التركية
Yenilen oyuncu veya takımın yarışmalardan çıkarılması
Elenmek işi
elenmek
Eleme işine konu olmak veya eleme işi yapılmak: "Kuyunun başında unum elenir / Kaytan bıyıklarım kana belenir."- Halk türküsü
elenmek
Sınavda başarısız sayılmak: "İstekliler birer birer elenince en heveslisi ile karşı karşıya kaldı."- H. Taner
elenmek
Süzülmek: "Bahçeye, kafeslerde elenen solgun bir ışık vurmuş."- Y. Z. Ortaç
elenmek
Turnuva dışı kalmak, yarışmadan çıkarılmak
elenmek
elimine olmak
elenmek
Sınavda başarısız sayılmak
elenmek
Süzülmek
elenmek
Eleme işine konu olmak veya eleme işi yapılmak
elenme
المفضلات