eleştirmen

listen to the pronunciation of eleştirmen
التركية - الإنجليزية
critic

With regards to music, he is one of the most famous critics. - Müzik konusunda o, en ünlü eleştirmenlerden biridir.

He is a critic rather than a novelist. - O yazardan ziyade eleştirmendir.

reader
critic; reviewer
commentator
reviewer
critic, reviewer
corrector
critics

Tom had many critics. - Tom'un bir sürü eleştirmenleri vardı.

All the critics praised the new movie. - Tüm eleştirmenler yeni filmi öğdü.

eleştirmenler
critics
التركية - التركية
Eleştiri yazan kimse, eleştirmeci, tenkitçi, münekkit: "Üç sayın edebiyat eleştirmeni görüşlerini açıklamışlar."- H. Taner
Eleştiri yazan kimse, eleştirmeci, tenkitçi, münekkit
(Hukuk) MÜNEKKİD
kritik
eleştirmen
المفضلات