O, yaşlı bir kadın gibi başını eğip yürüdü.
- She walked with her head down like an old woman.
Onlar benim yaşlı bir kadın olduğumu söylüyorlar.
- They say that I'm an old woman.
Yaşlı kadına torunu tarafından eşlik edildi.
- The old woman was accompanied by her grandchild.
Yaşlı kadına erkek torunu tarafından eşlik edildi.
- The old woman was accompanied by her grandson.