ekle

listen to the pronunciation of ekle
التركية - الإنجليزية
(Bilgisayar) ins

I have attached instructions on how to use FTP to access our files. - Dosyalarımıza giriş için FTP'nin nasıl kullanılacağına dair bilgileri ekledim.

Don't change sentences that are correct. You can, instead, submit natural-sounding alternative translations. - Doğru olan cümleleri değiştirmeyin. Yerine doğal görünen alternatif çeviriler ekleyebilirsiniz.

(Bilgisayar) appendto
(Bilgisayar) inject
annex

Any translation is an annexation. - Herhangi bir çeviri bir eklemedir.

(Bilgisayar) append
(Bilgisayar) insertion
(Bilgisayar) include

I've included a visitor's application. - Bir ziyaretçinin başvurusunu ekledim.

Include me in your plans. - Planlarınıza beni ekleyin.

(Bilgisayar) add to

Please add Tom's name to the list. - Lütfen Tom'un adını listeye ekleyin.

I have nothing to add to that. - Ona ekleyecek bir şeyim yok.

(Bilgisayar) attach

I attached my CV and my PhD proposals. - CV'mi ve Doktora önerilerimi ekledim.

I have installed Microsoft Office on my personal computer, so please use its file format when you send me the attachment. - Benim kişisel bilgisayarıma Microsoft Office yükledim, bu yüzden bana eklenti gönderdiğinde lütfen onun dosya formatını kullan.

(Bilgisayar) append to
Add

Don't add sentences from copyrighted sources. - Telifli kaynaklardan cümleler eklemeyin.

You have added a comment, not a translation. To add a translation, click on the «あ→а» icon above the sentence. - Bir yorum eklediniz, çeviri değil. Çeviri eklemek için, cümle üzerindeki «あ→а» simgesine tıklatın.

{f} enclosed

She enclosed a little dark chocolate in her valentine. - O sevgililer gününde biraz koyu çikolata ekledi.

I have enclosed your order form. - Sipariş formunuzu ekledim.

tot up
{f} adding

In Esperanto, nouns end in o. The plural is formed by adding a j. - Esperantoda, o ile biten isimler. Çoğul bir j ekleyerek oluşturulur.

Adding comments makes the code easier to read. - Yorum ekleme kod okumayı kolaylaştırır.

{f} tot
tack on
{f} add on

Add one teaspoon of paprika. - Bir çay kaşığı kırmızı biber ekle.

{f} enclosing
{f} added

Fine weather added to the joy of our trip. - Güzel hava yolculuğumuza neşe ekledi.

You can get it at the courthouse, the clerk added. - Onu adliye binasında alabilirsin, katip ekledi.

add up to
{f} affix
{f} add#on
augment
totup
affixed
splice

Could you splice these two pieces of rope together for me? - Bu iki parça ipi benim için birbirine ekler misin?

It's hard to splice the two fragments together. - İki bölümü birlikte eklemek zordur.

insert
tot#up
ek
{i} supplement
eklemek
{f} attach
ek
{i} addition
ekle araç
(Bilgisayar) add tool
ekle komut
(Bilgisayar) add command
ekle menüsü
(Bilgisayar) insert menu
ekle menüsü
(Bilgisayar) insert
ekle sil
(Eğitim) add-drop
ekle çubuk
(Bilgisayar) add bar
ekle-sil
(Eğitim) add-drop
ekle menü
(Bilgisayar) add menu
ekle ok
(Bilgisayar) add arrow
ekle oku
(Bilgisayar) add read
ekle yardımcı
(Bilgisayar) add overlay
eklenti ekle
(Bilgisayar) add add-in
eksen ekle
(Bilgisayar) add axis
eklemek
join
eklemek
insert
ek
{i} adjunct
ek
{i} schedule
ek
appendix
ek
supplementary
ek
insertion
eklemek
put in
eklemek
{f} append
eklemek
put on
ek
by
ek
additional
eklemek
{f} supplement
ayar ekle
(Bilgisayar) add a setting
bölge ekle
(Bilgisayar) add sites
dil ekle
(Bilgisayar) add language
dizin ekle
(Bilgisayar) add directory
doku ekle
(Bilgisayar) add texture
dosya ekle
(Bilgisayar) add file
efekt ekle
(Bilgisayar) add effect
ek
patch
ek
(Elektrik, Elektronik,Teknik) cable joint
ek
insert
ek
(Kanun) accessory
ek
additive
ek
(Bilgisayar) attach
ek
excursus
ek
subsidiary agreement
ek
juncture
eklemek
eke
eklemek
fraternise
eklemek
intercalate
eklemek
include
eklemek
embody
eklemek
(Tıp) patch
eklemek
eke out
eklemek
tag
eklemek
entrain
eklemek
add up to
eklemek
affiliate
eklemek
fraternize
eklemek
augment
eklemek
add on
farklı ekle
(Bilgisayar) attach as
form ekle
(Bilgisayar) add form
girinti ekle
(Bilgisayar) add indent
grup ekle
(Bilgisayar) add group
görev ekle
(Bilgisayar) add task
hizmet ekle
(Bilgisayar) add services
istemci ekle
(Bilgisayar) add client
içine-ekle
(Bilgisayar) add-in
içine-ekle
(Bilgisayar) add-ins
komut ekle
(Bilgisayar) add command
konum ekle
(Bilgisayar) add location
kural ekle
(Bilgisayar) add rule
metin ekle
(Bilgisayar) add text
nesne ekle
(Bilgisayar) add object
nokta ekle
(Bilgisayar) add periods
nokta ekle
(Bilgisayar) add point
program ekle
(Bilgisayar) add program
sayfa ekle
(Bilgisayar) add page
sertifika ekle
(Bilgisayar) add certificate
sonra ekle
(Bilgisayar) add after
stil ekle
(Bilgisayar) add style
sınıf ekle
(Bilgisayar) add class
tablo ekle
(Bilgisayar) table insert
tablo ekle
(Bilgisayar) add table
tür ekle
(Bilgisayar) add type
veri ekle
(Bilgisayar) add data
veri ekle
(Bilgisayar) append data
yeni ekle
(Bilgisayar) add new
özellik ekle
(Bilgisayar) add property
özellik ekle
(Bilgisayar) add feature
ürün ekle
(Bilgisayar) add product
üye ekle
(Bilgisayar) add member
ek
further
ek
appurtenance
ek
accession
ek
special
ek
{i} affix
ek
add-on
ek
{i} add
ek
accretion
ek
{f} sowing
ek
attachment
ek
{f} plant
ek
sow
ek
{f} sowed
ek
inclusion
ek
{i} add on
ek
collateral
ek
excess
ek
adjunction
ek
extension
ek
{f} planting
ek
gusset
ek
{i} augment
ek
annexe
ek
appendices
ek
inset
ek
joining
ek
subsidiary
eklemek
superimpose
eklemek
interpose
eklemek
piece on
eklemek
interject
eklemek
tack on
eklemek
mediatize
eklemek
affix
eklemek
joint
eklemek
add

Adding comments makes reading the code easier. - Yorum eklemek şifreyi okumayı daha kolay hale getirir.

It is easy to add 5 to 10. - 10'a 5 eklemek kolaydır.

eklemek
piece together
eklemek
splice

It's hard to splice the two fragments together. - İki bölümü birlikte eklemek zordur.

eklemek
compound
eklemek
postpose
eklemek
accrete
eklemek
let in
eklemek
annex
eklemek
lend
ek
{i} add#on
ek
supplement to
eklemek
the add
adres ekle
(Bilgisayar) add address
anahtar ekle
(Bilgisayar) add key
bilgisayar ekle
(Bilgisayar) add computer
bölüm ekle
(Bilgisayar) add section
daha sonra ekle
(Bilgisayar) add later
denetim ekle
(Bilgisayar) add control
depolama alanından ekle
(Bilgisayar) add from store
ek
bye
ek
(Hukuk) complement
ek
extra
ek
super
ek
(Anatomi) appendage
ek
annex
ek
supplemental
ek
addendum
ek
appendage
ek
supplement; appendix
ek
addition, supplement, adjunct, addendum, extension, appendage; appendix; joint, patch; affix; additional, supplementary, subsidiary, extra
ek
formative
ek
appendix , attachment
ek
extra, additional, supplementary
ek
joint (of a pipe)
ek
supplementation
ek
gram. affix; prefix; infix; suffix
ek
postscript
ek
expansion
ek
eccentric
ek
fill
ek
rider
ek
{i} joint
ek
sown
ek
pullout
ek
particle
ek
additional articles
ek
subjoin
eklemek
to increase the size of, enlarge; to lengthen; to widen
eklemek
write in

You should avoid adding sentences in a language other than your own, because unless you write in your mother tongue or dialect, you are prone to make many mistakes. - Kendi dilinden başka bir dilde cümleler eklemekten kaçınmalısın, çünkü ana dilinde ya da lehçende yazmadıkça birçok hata yapmaya eğilimlisin.

eklemek
put to
eklemek
interpolate
eklemek
slap on
eklemek
tack
eklemek
to pool, consolidate (resources); to join, unite
eklemek
(Hukuk) to supplement, annexe
eklemek
run in
eklemek
join together
eklemek
link
eklemek
link up
eklemek
piece
eklemek
interlard
eklemek
throw in
eklemek
suffix
eklemek
to add, to attach, to join, to append, to annex
eklemek
to add, append, affix, or tack (one thing) to (another)
eklemek
adjoin
التركية - التركية
(Osmanlı Dönemi) Bir kere doyana kadar yemek
Ek
lahika
Ek
ilave
Ek
zeyil
ek
Bir gazete veya derginin günlük yayımından ayrı ve ücretsiz olarak verdiği parça, ilave
ek
Kelime türetmek veya kelimenin görevini belirtmek için kullanılan şekil verici ses veya sesler, lahika
ek
Eklenmiş, katılmış: "Okul müdürü iken, okulun ek inşaatında hamallarla birlikte çalışmış."- H. Taner
ek
Bir şeyin eksiğini tamamlamak için ona katılan parça
ek
Sonradan katılan, dikilen, yapıştırılan parçanın belli olan yeri. İki borunun birbirine birleştirildiği yer
ek
Katılmış, ulanmış, eklenmiş
ek
Sonradan katılan, dikilen, yapıştırılan parçanın belli olan yeri
ek
Sözcüğün görevini belirtmek ya da sözcük türetmek için kullanılan biçim verici ses
ek
iki borunun birleştiği yer
ek
İki borunun birbirine birleştirildiği yer
ek
Eklenmiş, katılmış
eklemek
Bir şeyi ekle tamamlamak, ulamak, ilave etmek: "Bahçeye doğru bir çıkma mutfak yaptırmış, bu koca balkonu eklemiştir."- T. Buğra
eklemek
Bir şeyi ek olarak kullanmak
eklemek
Bir şeyi ekle tamamlamak, ulamak, ilâve etmek
ekle
المفضلات