Hakem her iki tarafı da desteklememelidir.
- A referee should not favor either side.
O her iki eliyle yazabilir.
- He can write with either hand.
Şapkaların hiçbirinden hoşlanmıyorum.
- I don't like either hat.
Ebeveynlerinden hiçbirine benzemez.
- He doesn't resemble either of his parents.
Her halükarda kaybedersin.
- Either way, you lose.
Her halükarda umurumda değil.
- I don't mind either way.
Mary güzel değil, fakat çirkin de değil.
- Mary's not pretty, but she isn't ugly, either.
Bu benim değil. Benim de değil.
- This isn't mine. It's not mine either.
Ben, onlardan herhangi birini sevmiyorum.
- I don't like either of them.
Kitaplardan herhangi birini alabilirsin.
- You may take either of the books.
Bu bir ya ya da konusu.
- It's a matter of either or.
Bu pulların ikisinden birini sana vereceğim.
- I'll give you either of these stamps.
Bunların ikisinden birine sahip olabilirsiniz, fakat ikisine birden değil.
- You can have either of these, but not both.
İki eski âşık arkadaş kalabiliyorsa, ya onlar hâlâ aşıktır ya da hiç olmadılar.
- If two past lovers can remain friends, it's either because they are still in love, or they never were.
Ray, Gary'nin hikayesini desteklemek istiyordu fakat polisler onların ikisininde gerçeği söylediklerine ikna olmamışlardı.
- Ray was willing to corroborate Gary's story, but the police were still unconvinced that either of them were telling the truth.
Çocuklardan herhangi birini görmedim.
- I didn't see either boy.
Elmaların herhangi birini al.
- Take either of the apples.
kullanıldığı yere gore sıfat,zamir,zarf ve bağlaç olabiliyor.
İki kızın her birini tanıyor musun?
- Do you know either of the two girls?
Ne çayı ne de kahveyi severim.
- I don't like either tea or coffee.
Tom ne İngilizce ne de Fransızca konuşuyor.
- Tom doesn't speak either French or English.
Ya restoranda bir garson olarak ya da bir barmen , her ikisi de Tamam.
- Either as a waiter at a restaurant or a bartender, both are OK.
Ya becerikli ya da tembel ama her ikisi değil.
- Either skillful or lazy. But not both.
Her hands, long and beautiful, lay on either side of her face.
Either you eat your dinner or you go to your room.
And either vowd with all their power and wit, / To let not others honour be defaste .
I don't like him and I don't like her either.