Tom tüm yaşamı boyunca bekar kaldı.
- Tom remained single all his life.
Tom'un bekar olup olmadığından şüpheliyim.
- I doubt if Tom is single.
O, gerçek bir daire değildir.
- It isn't a real apartment.
Tom, Mary ve diğer üç arkadaşı ile daireyi paylaştı.
- Tom shared the apartment with Mary and three other friends.
Japonya'da neredeyse tüm yollar tek şerittir.
- In Japan almost all roads are single lane.
Tek bir pakette hem bir telefon hem de bir internet erişimi alın!
- Get both a phone and internet access in a single package!
Birisi apartman daireme zorla girdi.
- Someone broke into my apartment.
New York'ta yaşarken bir apartman dairesi kiraladık.
- We rented an apartment when we lived in New York.
Tek bir pakette hem bir telefon hem de bir internet erişimi alın!
- Get both a phone and internet access in a single package!
Tanrı, dünyayı gerçekten tek bir günde mi yarattı?
- Did God really create the earth in a single day?
Dört odalı daire kiraladı.
- She rented a four-room apartment.
Daire üç küçük oda ve bir banyodan oluşuyor.
- The apartment consists of three small rooms and a bath.
New York'ta yaşarken bir apartman dairesi kiraladık.
- We rented an apartment when we lived in New York.
O, bir apartman dairesinde tek başına yaşıyor.
- He lives alone in an apartment.
Benim tek bir düşmanım yok.
- I don't have a single enemy.
Gökyüzünde tek bir bulut yok.
- There isn't a single cloud in the sky.