Tom'un bekar olup olmadığından şüpheliyim.
- I doubt if Tom is single.
Tom tüm yaşamı boyunca bekar kaldı.
- Tom remained single all his life.
Tom, Mary ve diğer üç arkadaşı ile daireyi paylaştı.
- Tom shared the apartment with Mary and three other friends.
New York'ta yaşarken bir apartman dairesi kiraladık.
- We rented an apartment when we lived in New York.
Benim tek bir düşmanım yok.
- I don't have a single enemy.
Gökyüzünde tek bir bulut yok.
- There isn't a single cloud in the sky.
New York'ta yaşarken bir apartman dairesi kiraladık.
- We rented an apartment when we lived in New York.
Benim apartman dairem buraya yakın.
- My apartment is near here.
Tanrı, dünyayı gerçekten tek bir günde mi yarattı?
- Did God really create the earth in a single day?
Benim tek bir düşmanım yok.
- I don't have a single enemy.
İki odalı bir daire kiralamak istiyorum.
- I want to rent an apartment with two rooms.
Daire üç küçük oda ve bir banyodan oluşuyor.
- The apartment consists of three small rooms and a bath.
O, bir apartman dairesinde tek başına yaşıyor.
- He lives alone in an apartment.
Bir apartman dairesinde yaşıyorum.
- I live in an apartment.
Benim tek bir düşmanım yok.
- I don't have a single enemy.
Tek bir kelime bile etmeden ayrıldı.
- She left without saying even a single word.